İçeriğe geç

Yurtdışı piyasalarda düşüş sertleşiyor.Kan kaybı nerede duracak?

Piyasalar mart ayını elinden geldiğince yüksekte kapatmaya çalıştı, bu yönde oluşan çabalarla 31 martta yapılan günübirlik bilanço makyajı alımlarının, bir gün sonra satışa dönmesi piyasanın daha da sert düşmesine yol açtı. Yüzde 4 civarında düşüşler görüldü.

Bir taraftan düşen petrol fiyatları ile teminat çöküşü ve tahvillerinde değerleme sıkıntısı yaşayan bankaların durumu tartışılırken, diğer tarafta yapılan swap işlemleriyle beslenen sektörün daha ne kadar devlet desteğiyle ayakta durabileceği tartışılıyor. Bir analist, FED tarafından beceriksiz bankacılara zorla ortak edilen ABD halkı, NY sokaklarında solunum cihazı yetersizliği nedeniyle boğulan insanları beklerken, borsa nasıl yükselebilir dedi. Trump hükümetinin, yaptığı iyimser açıklamalar ve yeterli önlem almaması nedeniyle çeşitli toplu davaların hedefi olabileceği konuşuluyor.

Yurtiçi piyasalarda ise yatay piyasa hakimdi. Mart ayında; MSCI Dünya Endeksi % -13.5 düşüş yaşadı. Gelişmekte Olan Ülke Borsaları Endeksi % -15.6, Gelişmekte Olan Avrupa Ülkeleri Borsaları % -22.9 değer kaybetti. Almanya’da Dax %- 16.4, ABD’de S&P500 %-12.0 değer kaybetti.  

Kötümserlik henüz zirve yapmadı

Dünyada korona virüsü yüzünden ölümler hızla artıyor, Türkiye’de de ölümlerin benzer oranlarda artmaya başlamasına rağmen, borsa açısından dış piyasalar takip ediliyor. Türkiye piyasalarının, yurtdışı piyasalarından, dramatik bir ayrışma içine girmesi ise, şu an için tahmin edilmiyor.

İstanbul’da olası bir sokağa çıkma yasağının da piyasa üzerinde çok büyük etkisi olmayacağını düşündüğünü söyleyen Finansal Yatırımcılar Derneği Başkanı Ali Bahçuvan, piyasalardaki çok büyük düşüşlerde dip noktayı tespit etmenin zor olacağını, her tepki yükselişinin sonunda işlem hacmi artarak, büyük portföy satışları yaşanıyorsa bunun düşen trendin süreceğine işaret ettiğini söyledi. Büyük portföyler bir kere satışa geçerlerse, tekrar alışa geçmeleri zaman alır bunun için de uzun süren yatay piyasa gerekir dedi. Türkiye’de büyük pozisyon alımının faiz düşüşüyle başladığını, alanların henüz satış fırsatı yakalayamadan Korona virüsü düşüşü ile karşılaştıklarını söyledi. Uluslararası piyasalar daha da bozulursa bu kurumlar da Hisse ve tahvil satışına mecbur kalabilir şeklinde konuştu. Kötümserlik henüz zirve yapmadı, yaptığı noktada doğru hisse senedini seçenler çok para kazanabilir diyen Bahçuvan, Virüs krizin ilaç veya aşı yoluyla yaklaşık iki ay içinde çözüleceğine ilişkin sinyaller de var bu yüzden düşüşlerde yavaş yavaş alımlara başlamak takip açısından faydalı olabilir dedi.

Komplo teorisyenleri hep fakirlerden oluşuyor.

Son 20 yılda bir çok ekonomik kriz yaşandığına dikkat çeken Ali Bahçuvan, her krizde sistem bitti artık diyenler oldu ancak FED başta olmak üzere, merkez bankaları ve devletler finansal sistemi kurtardı ve yük vergi verenlere bindi. Hiç arzu etmesem de bu kez de öyle olacak ve ne yazık ki sistem daha da adaletsiz bir hale gelecektir dedi. Komplo teorisyenlerinin hep fakir kaldığını söyleyen Bahçuvan, bugünlerin tadını çıkarsınlar çünkü kötümserlik uzun sürmeyecek ve Komplo teorisyenlerinin popüler olmak için çok fazla zamanları olmayacak diye ekledi.