İçeriğe geç

Borsa’da yabancının robotları neden hep kazanıyor?

Uzun yıllardır borsa yatırımcısıyım. 90’lı yılların başlarından beri…Aracı kurumlarda üye temsilcisi, yatırım uzmanı, araştırma müdürü, fon yöneticisi ve ekonomist olarak çalıştım. Ama sonra biriktirdiğim para ile kendim işlem yapmaya karar verdim. En başta trader olarak günlük işlem yapardım ve manipülasyon kavramı falan da yoktu o zamanlarda…Borsa salonunu dolduran binden fazla broker, ben bir hisse senedini aldığımda(yani o kademedeki satışın tamamını) çığlık atarlardı ve salondan bir uğultu duyulurdu telefonun ucundan, onun manevi tatmini bir başkaydı tabii ki. Piyasanın durumuna göre alıp satıp gün sonunda hiç hisse senedi taşımadan sıfır çıkardım.Likiditesi yüksek hisse senetlerinde,(BİST 30)anlık teknik analize göre ve önceden belirlediğim temel göstergeleri, bilançoları sağlam, hisse senetlerini alır, satardım.

Yaptığımız işlem hacmi sadece aracı kurumlara komisyon geliri oldu ve bizim günlerce işlem yaparak kazandığımız serveti bir kaç yanlış karar ile kaybetme riskimiz vardı.Bir kaç kere böyle para kaybedince, seans sonu paraya dönüp eve öyle gitme alışkanlığı kazandım, fazla temkinli olmakta o günlerden kaldı. O tarihten sonra hiçbir krize yakalanmadım desem yeri var ama borsada asıl kazanma yöntemi hisse senedi alıp, senelerce taşımaktır. Doğru hisse senedini alıp unutan, bu işten en karlı çıkandır.

Yani bir işlem hacmi fabrikası gibi çalışırken, piyasadaki işlem hacminin çoğunu da benim gibiler yapardı. Piyasada zaten bu tarzda trade eden kişi sayısı da parmakla gösterilecek kadar azdı ve bunların çoğu ilerleyen yıllarda işlem hacmi zayıf hisselerde alım satım yaparak işi trade etmekten çok yönlendirmeye çevirdiler ve işlem yasağı aldılar.Ama o yıllarda, 90’lı yılların başlarında manipülasyon kavramı yoktu borsada, hisse senedini alan tavan üstüne tavan çekerek yükseltirdi. Sevdiğimiz arkadaşlar abi param yok gün içi ne alayım diye sorarlardı, sonra da aldım tavana satış yazdım abi derlerdi yani hadi tavan yaptırsana gibisinden, o günlerde bu hareketler normaldi, yasaklar yoktu. Ama hiçbir hisse senedi de hikayesi olmadan yükselmezdi. Mutlaka bir nedeni, hikayesi ve bolca da uydurulmuş yalandan bir senaryosu. 

FİYAT ALIP, FİYAT SATMAK

Borsanın büyük traderlarından biri olan ve piyasayı bırakan bir arkadaşım şunu demişti.

“Bu sistemde fiyat alıp, fiyat satılıyor, reel bir şey yok.İnsanlar buna geliyor”.

O zamanlar, şimdiki gibi coinler, altında hiçbir varlık olmayan sanal paraların uçup gitmesi, sınırlı bir azınlık servet kazanırken büyük çoğunluğun servet kaybetmesi gibi şeyler de yoktu. Köroğlu’nun teknolojiye ithafen dediği gibi 

“TÜFENK İCAT OLDU, MERTLİK BOZULDU “

Yabancı yatırımcı bugün yaptığı gibi algoritma ya da robot kullanamazdı.Sırf işlem hacmi artsın diye yapay zekalı algoritmalara da gerek yoktu, bizler vardık. Ama sonra yasal düzenlemeler geldi, her an ceza ve işlem yasağı korkusu, piyasada gerçek işlem hacmini oluşturan traderları piyasadan uzaklaştırdı. Biz işlem yasağını da bilmezdik aslında, Halil Güvener ile beraber borsada işlem yasağı kavramı ile tanıştık. Aldığı hisse senedinin alıştaki ilk alım kademesine, dolaşımdaki hisse sayısı kadar alış yazardı bazen. Hadi verin kolaysa da düşsün diye, ama aynı senet aynı gün düşüp taban da olurdu.Bu hareketler SPK’nın ünlü Başkanı Ali İhsan Karacan tarafından işlem yasakları getirilmesine neden oldu. Ali İhsan Karacan’ı severdik, o dönem işlem yasakları ve manipülasyon kavramı sadece gerektiğinde uygulandı benim fikrimi sorarsanız. Sonrasında manipülasyon kavramı her işlem için uygulanabilir bir hale geldi, kimi SPK Başkanları bunu uyguladı, kimisi ise daha serbest bıraktı.

İŞLEM YASAKLARI

Şu anki sistemde ise ceza ve yasak SPK elinde büyük bir yetki, bu yetkiyi tam anlamıyla kullanmaya kalksa tüm yatırımcılara ceza kesebilir, hatta yatırımcı olmayanlara bile. Manipülasyon ile spekülasyon arasında net bir ayrım yok. Bu konuda mahkemeler tarafından ortaya konmuş bir ortak karar da yok. Bu durumda da kurunun yanında yaşın da yanması korkusu yüzünden, piyasaya büyük işlem yapacak insanlar gelemiyor.

Büyük para ile işlem, alım veya satım yapmak demek, işlem hacminin belli bir yüzdesini mecburen aşmak demek sonuçta.

Robot yazılımın yaptığı işlem hacmi, bir hisse senedinde yapılan işlem hacmininin yüzde 70’ini oluşturursa sorun yok, yabancı yatırımcının yaptığı işlem hacmi, yüzde 50 ‘yi aşarsa gene yok, ama yerli yatırımcı yaparsa var. Yabancıya her şey serbest iken yerliye ceza kesiliyorsa sıkıntı var demektir.

BU KRİZ GÜNLERİNDE YILLARDIR KOLLADIĞIMIZ YABANCI YATIRIMCI YOK, YERLİ VAR. VAR OLAN YABANCI YATIRIMCININ ÇOĞU DA AÇIĞA SATMA, ROBOT İŞLEMLERİ İLE VATANDAŞIN PARASINI CEBİNDEN ALMA PEŞİNDE.

Borsa zaten ne derece faydası olduğu tartışılır volatilite bazlı tedbir sistemleri uyguluyor, bir taraftan da şüpheli işlemleri SPK’ya bildiriyor. Her gün kaç işlem ihbarı gidiyor bilmiyorum ama sayısının çok fazla olduğunu düşünüyorum. Bu konuda yıllardır yabancının yanında olan sistemin değişmesi zamanı gelmedi mi artık,sizleri bu kararı vermeye çağırıyorum.

Bundan yaklaşık altı sene önce yabancı işlemlerinin yoğun olduğu vob piyasasında ben ve arkadaşlarım doğru bir pozisyon almıştık ama borsa düşmesine rağmen vob yükseliyordu, hem de vadenin bitmesine az bir zaman varken. Yani yabancının piyasada endekse etki eden hisse senetlerinde alacağı pozisyonlar ile, istediği görüntüyü veremediği durumlarda bile, manipülasyon yapabildiğini gördük. Buna mani olamıyorsak ve karşısındaki rakibi yerli yatırımcıya da ceza veriyorsak, yatırımcı sayısı azalmaya devam edecektir.

Ben zaten bu derece risklerle ve haksızlıkla dolu bir piyasada artık sadece uzun vadeli yatırımcı olarak bakıyorum piyasaya ve uzun yıllardır trade etmiyorum, gün içi alım satım yapmıyorum ama, piyasanın canlı olması için yerli traderlar olmalı. Robotların önüne geçilmeli, belli usul, esaslara uymaları sağlanmalı ve robot işlemleri her seans sonu duyurulmalı. Bir hisse senedinde oluşan işlem hacminin ne kadarını yaptığı açıklanmalıdır.

“Türk yatırımcıya ceza kesiliyorsa, robotlara ve yabancı sahiplerine de kesilebilmelidir.”