İçeriğe geç

Altında neler oluyor? Yeni bir yükseliş dalgası gelir mi?

ALTININ ONS FİYATI 1600 DOLAR CİVARINDA İŞLEM GÖRÜYOR…

Altın fiyatlarındaki yükselişi destekleyen bir çok unsur var öncelikle yaşanan belirsizlik ortamında güvenli liman olarak görülmesi, dünyada rezerv para birimi olan doların likidite patlaması yapması ve Fed’in piyasaya nerdeyse sınırsız dolar basacağını söylemesi. Teorik olarak arzı bu kadar yüksek tutan doların orta ve uzun vadede arzı sınırlı tutan diğer para birimlerine ve değerli madenlere karşı düşüş göstermesi gerekir. Kısa vadede tam tersi eğilim göstermesi ise özellikle kredili pozisyon açığına giren ve teminat tamamlamak zorunda kalan bazı banka ve fonların ellerindeki her varlığı satarak, borcu olan doları talep etmeleri nedeniyle gerçekleşti.

Gelinen noktada Fed her türlü dolar ihtiyacınızı ve likidite yükümlülüklerinizi karşılayacağım dedi bunun yanında piyasaya iki trilyon dolarlık yardım paketi sunuldu.Yani ABD piyasalara’’ yeter artık borsada satış yapmayın da ne yaparsanız yapın ‘’mesajını verdi.Bu verilen kuvvetli mesaj ile beraber İtalya’da daha az insan ölüyor,Çin’de insanlar maskeyle sinemaya gidiyor sosyal mühendisliği ile birleşti ve piyasalar tekrar yeşile döndü.

Borsa ile beraber altın kuvvetli yükselebilir mi? Yoksa ileride ayrışacak mı? Diye düşünürsek aslında paranın bollaştığı ortamda arzı sınırlı olan tüm varlıklar yükselme eğilimine girer. Amerika kontrolü kendi elinde olan ve sınırsızca basabileceğini iddia ettiği doları piyasaya sürerken rezerv para statüsünü kaybetme riski ile karşı karşıya kalacaktır. Çünkü ekonomik kurallara göre bir şey ne kadar az ise o kadar fazla değerlidir. ABD’nin bu politikası dünya da özellikle gıda ve tarımsal ürünlerde enflasyonist baskı yaratabilir. Çünkü diğer sektörlerde talep azalırken burada hem arz sıkıntısı oluşacak hem de talep düşmeyecek artacaktır görüşündeyim.

Altın bu noktada az olan bir değer olarak önemli bir varlık.Banka ve fonların likidite sıkıntısı nedeniyle satış ta yapamayacağı düşünülürse ve hele bir de bu salgın gibi kıyamet senaryoları varsa her portföyde sigorta olarak yer alması yararlı olabilir diye düşünüyorum.

Dünyanın en büyük altın üreticilerinde üretimin korona nedeniyle durması, fiziki altın teslimatında havayolu teslimatında sorun yaşanacağından altın ayrıca bulunması zor bir hale geliyor.

TÜRKİYE’DE DURUM NE ?

Bu arada geçen sene en fazla altın alan kim diye merak ediyorsanız, en çok altın alımı yapan merkez bankası 159 tonla Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) oldu. TCMB’yi 158 tonla Rusya Merkez Bankası ve 96 tonla Çin Merkez Bankası izledi. Türkiye 2018 sonunda resmi altın rezervi en fazla olan 21. ülkeyken 2019 sonunda 14. sıraya yükseldi. Dünyada finansal sistemin ne olacağı henüz kestirilemediği bu dönemde fiziki altın sıkıntısı var. Yani kuyumcuya gidip altın alamıyorlar mı? Yüksek miktarda ise evet alamıyorlar. Henüz bizde böyle bir sorun yok ama dünyada böyle sürerse buraya da yansıyabilir. Bu ortamda, Türkiye’nin yurtdışında ne kadar fiziki altını var diye soracaksanız? 17.5 ton ,Yani aslında toplam rezervin nerdeyse yüzde 5’i

Merkez Bankası’nın toplam altın rezervleri 412 ton civarında ,daha önce bir soru önergesinde yurtdışında tutulan bu altınların yüzde 95’ini (yaklaşık 332.5 ton) Türkiye’ye getirdiklerini ve yurtdışında yüzde 5’inin (yaklaşık 17.5 ton) kaldığını bildirdiler. Geçen süreçte Merkez Bankası altın almaya devam edince rezervleri de 412 tonu aştı.

Bu son hamle ile Türkiye cumhuriyeti merkez bankası altın fiyatlarındaki artıştan en fazla faydalanan banka olmuş oldu.

Önümüzdeki dönemde dünya korona yalanlarına sahne olacaktır. En başta Çin kaynaklı olmak üzere bu işte darbe alanların toplum mühendisliği ve piar çalışmaları ile vakalar azalıyor ,bitti, ölümler azaldı haberlerine şahit oluyoruz zaten. Ancak korona nedeniyle yaşanan ölümler her ne kadar hastane raporlarına ve istatistiklere zaturre, kalp krizi, solunum yetmezliği gibi yansıyacaksa da bu bulaşmasına engel olmayacaktır. Dünyaya yalan söylerken içerde bulaşıcılığın önüne geçilebilir mi? Halka bunu anlatarak yapılır mı? Yani ey halkım ben ölenler için koronadan öldü demiyorum, yeni vakaları da saklıyorum. Ülke ekonomisi için bu önemli ama sen bu yalanı bil ve dikkatli ol nasıl denir? Çin bunu polisiye tedbirle yaparken, biz milli mücadele ruhu ile yapabilir miyiz?

Dünyada herkesin bu kadar yalan söylediği bir ortamda unutmayalım ki;

“Yalan ne kadar büyük olursa inanan o kadar çok olur.”